• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Ali Erkan Kavaklı
aekavakli@hotmail.com
EĞİTİM BAKANINA AÇIK MEKTUP
10/11/2011
ÖĞRETMENLERİN GÖNLÜNE GİRMEDEN ASLA    

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile ilgili büyük umutlar, büyük beklentiler vardı. 28 Şubattan kalma enkazı temizleyeceğini ümit ediyorduk, hâlâ bu umutlarımız devam ediyor. Sayın Dinçer bugüne kadar ümit ettiğimiz hiçbir adımı atmadı.

Kılık kıyafet yönetmeliklerine el atmadı.

Özel okul, dersane ve kurslara getirilen karma eğitim zorunluluğuna son vermedi.

Pedagojik formasyonu olmayan subayların milli güvenlik dersine girmesini önlemedi.

Darbeci subaylar yetiştiren askerî okullardaki eğitimin demokratikleşmesine el atmadı.

Sanayicilerin aradığı kalifiye eleman sıkıntısını giderecek mesleki eğitime el atmadı.

Kesintisiz eğitim konusunda sesi çıkmıyor.

Olumlu tek adım YÖK’ün Üniversitelerdeki kanunsuz başörtüsü yasağını kaldırmaya çalışıyor, katsayı haksızlığını 2012’de bitirme çalışması yapıyor.          

Milli eğitim bakanı önce teşkilatı yasasını değiştirdi ve bakanlığın daha verimli yönetilebilir hâle getirmeye çalışıyor. Bu değişimim, okullardaki eğitimin kalitesini artırmaya yetmediğini herkes bilir.

Bakanlıktaki yüksek makam sahibi bürokratları, milli eğitim müdürlerini ve okul müdürlerini rotasyona tabi tutuyor, tutacak. İyi bir uygulama.

Kayıt sırasında velilerden yardım alan bütün müdürlere soru açtı. Müdürlerin hepsi burnundan soluyor.

Herkes bilir ki her sene milli eğitim bakanları, kayıt parası alınmayacak, der. Okullara yeterli ödenek gönderilemediği için kayıt parası alınır. Eski İstanbul milli eğitim müdürü Ömer Balıbey, kazı bağırtamadan yolun, diye espiri yapardı.

Sayın Dinçer, Balıbey’e konuyu sorsaydı kazın bağırtılmadan nasıl yolunduğunu öğrenirdi.

Milli eğitim eski bakanı Doç. Hüseyin Çelik, inanılmaz iyi şeyler yaptı.

1.       Nerdeyse 40 yıldır değişmeyen müfredatları değiştirdi.

2.       Okul kitaplarını yeniden yazdırdı.

3.       PISA araştırma sonuçlarını kamuoyuna açıkladı ve öğrenci merkezli eğitimi başlattı.

4.       Öğrenmeyi öğrenme sloganını başlattı.

5.       İletişi teknolojisini, okullara yerleştirdi.

Öğretmenlerin yüzde kaçı akıllı tahta ve projeksiyon cihazı kullanıyor?

Okuldan okula değişmekle birlikte % 50’yi geçmez.

Geçen yıl çalıştığım bir devlet okulunda % 20’yi bulmuyordu.

Hüseyin Çelik, öğretmenlerin gönlüne giremedi.

Öğretmen, eğitimin atan kalbidir.

Öğretmenlerin benimsemediği hiçbir yenilik, milli eğitimde hayata geçmez.

Geçen yıl Başakşehir Milli Eğitim Müdürlüğü, yeni müfredat programları ve ders kitaplarının verimliliği konulu bir çalıştay düzenledi. Türkçe çalıştayını ben yönettim. Çalışmaya 30 civarında Türkçe öğretmeni katıldı. İlk gün şu soruyu sordum:

Aranızda Türkçe programını okuyan var mı?”

Yoktu.

Öğretmenler çok iyi eleştirirler. Kendilerini değil tabi. Ders kitaplarının yetersizliğini ve eksiklerini çok iyi ortaya koydular.

Türkiye’deki eğitimin PISA ölçümlerinde yerlerde süründüğünü, öğretmenlerin bu konuda büyük sorumluluk sahibi olduğunu anlattım, hiç kimse üzerine alınmadı.

Neticede kitapların daha iyi olması için yapılması gereken düzenlemeleri yazıp bakanlığa gönderdik.

Milli eğitim bakanı, bütün müdürleri kayıt parası yüzünden tedirgin etti ve karşısına aldı.

Öğretmenler üç tatil yapmayacak, diyerek sevimsiz bir tavır ortaya koydu.

Uzun tatiller eğitim açısından verimsiz, zihin tembelleşiyor, tatilleri gelişmiş ülkelerde olduğu gibi aralara serpiştireceğiz.” diyebilirdi.

Şimdi sıra öğretmenlerin gönlüne girmekte.

Sabah yazarı Şeref Oğuz, çok güzel bir konuya değinmiş:

Öğretmenleri dönüştürmeden Fatihler olamaz.” demiş.

Öğretmenleri bilgisayar ve teknoloji kullanır hâle getirmeden Fatih projesi bir işe yaramaz. Okullardaki birinci nesil bilgisayarlar, birinci nesil projeksiyon cihazları teknoloji çöpü oldu, kullanılamadan eskidiler.

Sayın Dinçer bilmeli ki öğretmenin gönlüne girmeden asla eğitime kalite getirilemez.

Fatihler yetiştirmek istiyorsak Akşemsettin ve Molla Güranilere sahip olmalıyız.Not: Bütün okuyucularımızın Kurban Bayramlarını tebrik ederim.


1984 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

DİRİLİŞ NESLİ YETİŞTİRME GAYRETİ - 01/01/2016
Ak Parti iktidarı ülkede siyasi istikrarı sağladı, ülkemiz 13 yılda beş-altı kat zenginleşti. İnsanımızın servet peşinde olanı da var şöhret derdinde olanı da. Eğitim gönüllüsü bir kesim de var ki “diriliş nesli” yetiştirme sevdasında.
NESİLLERİ YOĞURMA SANATI ÖĞRETMENLİK - 28/11/2015
Öğretmenlik idealist nesiller yetiştirme sanatı. Gönüllere girme, zekâ geliştirme, yetenek keşfetme tutkusu olanlar için ideal meslek.
AYRICALIKLI OKULLAR, TEOG, ÖZEL OKUL AŞIĞI GAZETECİLER - 09/06/2014
AYRICALIKLI OKULLAR, TEOG, ÖZEL OKUL AŞIĞI GAZETECİLER
SENDİKAL SORUMLULUK ve İDEAL GENÇLİK - 26/05/2014
SENDİKAL SORUMLULUK ve İDEAL GENÇLİK
KUTLU KARAR - 25/04/2014
KUTLU KARAR
BÜYÜK HEDEF BELİRLEMELİ - 27/02/2014
BÜYÜK HEDEF BELİRLEMELİ
Prof. NABİ AVCI VE DERSANELER - 02/02/2014
Prof. NABİ AVCI VE DERSANELER
MÜSLÜMANLAR ARASINDAKİ KAVGASININ MÜSLÜMANA FAYDASI OLMAZ - 25/01/2014
MÜSLÜMANLAR ARASINDAKİ KAVGASININ MÜSLÜMANA FAYDASI OLMAZ
İYİMSERLİK VE BİLGELİK HİKÂYESİ - 12/01/2014
İYİMSERLİK VE BİLGELİK HİKÂYESİ
 Devamı
Köşe Yazıları
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam44
Toplam Ziyaret324095