Org. Şener Uygur’un darbe planları Ayışığı, Sarıkız, Eldiven’de Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmek için iki hedef belirlenmişti.

1.       Ak Parti’yi parçalamak

2.       Ak Parti ile tabanını vuruşturmak

Erkan Mumcu ve 20 milletvekilinin, daha sonra Abdullatif Şener’in partiden ayrılmaları plan gereği idi. Şu anda Ak Parti tabanı ile kavgaya tutuşturuldu. Cemaat, 2002 seçimlerinden beri Ak Parti’yi destekledi.

2011 seçimleri öncesi de benzeri bir oyun denenmişti. Çarşamba cemaati adına Saadet Partisi’ni, İskenderpaşa adına MHP’yi, destekleme beyanatları verilmişti. En etkili grup camia, bugüne kadar Ak Parti ile birlikte hareket etti. Bugün de cemaat ile Ak Parti savaştırılıyor. Cemaat ve Ak Parti’ye 2004’ten beri sızan ve sızdırılan adamların “iyi iş” kotardıkları ortada.

Mahir Kaynak’ın komplo teorileri ile ilgili her zaman sorduğu önemli soru şu:

“Bu işten kim kârlı çıkıyor?”

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar üyesi Mehmet Haberal 12 küsür yıla mahkûm olmasına rağmen dışarıda. Mustafa Balbay 38 küsür yıl yemesine rağmen dışarı çıktı ve köşesini yazıyor. İçerideki BDP milletvekilleri de Meclis’te yerlerini aldılar, KCK davalarını dışarıdan izliyorlar. İnternet andıcı gibi belgeli bir davadan mahkûm olan emekli Org. İlker Başbuğ’u da çıkarma çabaları sürüyor.

Kimin kârlı çıktığı apaçık meydanda. Masonlar, darbe plancıları, PKK bölücüleri…

Bu kavganın Ak Parti’ye faydası olmaz.

Cemaat da zarar görür.

Daha da önemlisi Türkiye’nin hızı kesilir. Bolu Tüneli, Karadeniz Sahil Yolu, Adalet Sarayları, bölünmüş yollar yapan, bölgesinde güç olma mücadelesi veren ve PKK ile kavgayı ateş-kese dönüştüren Türkiye hızını yitirir.

Türkiye’nin güç kaybetmesini en çok İsrail ister. Mossad, CIA, Neocanlar bu kavganın en merkezinde ocağı odun taşıyorlar.

Anadolu insanı yüreği yanarak yangını seyrediyor.

Ak Parti kendi prensiplerini unutmuş görünüyor.

Cemaat, hizmet düsturlarını hatırlamıyor.

Ak Parti iktidara geldiği günden beri problemleri görüşmeler yoluyla çözme yolunu tuttu.

AB müzakere süreci malum.

İsrail-Suriye arasında senelerce mekik diplomasisi yürütüldü. Hâlâ İsrail ile tazminat konusu için görüşmeler yapılıyor.

PKK ile mücadele siyasi uzantıları ile müzakere yapılıyor. Abdullah Öcalan ile görüşmeler sürüyor.

Alevî çalıştayları yapıldı, problemler konuşarak çözülmek isteniyor. BDP ve Alevîler Ak Parti tabanına uzak, oralardan Ak Parti’ye gelecek oy son derece sınırlıdır.

Ak Parti kendine oy veren cemaat ile de problemleri neden konuşarak çözmüyor?

Cemaatin en önemli ilkeleri:

1.       Mevki ve makamlara karşı istiğna. Kimseden bir şey beklememe.

2.       Müspet hareket etmek. Kendi hizmetleri ile uğraşmak, başkasının kusurlarını araştırmamak.

3.       Tolerans sahibi olmak.

4.       Başkalarının kusurlarına karşı hoşgörülü olmak.

5.       Herkesle diyalog kurarak barış köprüleri kurmak.

Ülkeye çağ atlatan, muhafazakâr-demokrat iktidar partisiyle diyalog kurmak yerine camia neden medya üzerinden ateş ediyor?

Hiçbir kavga sonsuza kadar sürmez. Her savaş anlaşma ile sonuçlanmıştır. Bu kavga da elbet bir gün sona erecektir ama neden bir an önce bitmesin?

Cemaat de Ak Parti de kendi ilke ve düsturlarını hatırlamalı ve prensiplerine dönmeli.

“Müminler kardeştir, kardeşlerinizin arasını düzeltiniz.” prensibi ile hareket eden Fehmi Koru’ları çoğaltmalı.

Başbakan medya üzerinden cemaat mensuplarını üzecek açıklamalar yapmaya son vermeli; cemaat içeriye sızmış, sızdırılmış kariyercilere ve karıştırıcılara dur demeli.

Yeni Cemel, Sıffin, Kerbela savaşları çıkarmanın Müslümanlara faydası olmaz.

Not: Yeşilyurt Kültür ve Eğitim Derneği Başkanı Fatih Çoban’ın davetlisi olarak Yeşilyurt’ta okullarda “Sınav Stresini Yenme Verimli Ders Çalışma Metotları”, “Başarıya Götüren Yol”, “Ahlaklı ve Zeki Çocuk Yetiştirme Metotları” konulu dört konferans verdim. Anadolu’da kültür ve eğitim çalışmaları hız kazanıyor, kitap okuma oranı artıyor. 2012’de kişi başına düşen kitap sayısı 6.4 iken 2013’te 7.1 oldu. Ülkemizde eskiden bir kişiden 7’si kitap okurken bugün bir kişi 7 kitap okuyor. Kültür ve eğitim çalışmalarına önem veren Yeşilyurt Kaymakamı İsmail Toprak, değerli Müftü Mustafa Özdemir, Milli Eğitim Müdürü Ali Şanlı, dernek üyeleri ve dernek başkanı Fatih Çoban’a, okul müdürleri ve öğretmen arkadaşlarıma bin teşekkür ediyorum.