![]()
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
NE OKUMALIYIZ?
07/08/2012 Bir nahiv (dilbilgisi) âlimi, bir gemiye biner. Kendini pek beğenmiş, ilmiyle övünmeyi seven nahivci, gemici ile sohbete koyulur. Gemiciye zaman zaman sorular sorar, gemici her defasında âlimin sorduğu sorulara “bilmiyorum” cevabını verince bilgisiyle övünmeyi çok seven nahivci âlim yüzünü gemiciye dönüp der ki: -“Sen hayatında hiç nahiv okudun mu?” Gemici, “Hayır” deyince, -“Senin ömrünün yarısı boşa gitmiş, sen boşa yaşamışsın” diyerek onu küçük düşürmeye çalıştı. Gemicinin bu sözden kalbi kırılsa da öfkesine yenik düşmemek için nahivciye kızmadı ve büyüklük gösterdi, sustu. Derken, şiddetli bir fırtına çıktı ve gemiyi büyük bir girdaba sürükledi. Gemidekilerin telaşlandığı bir hengâmede gemici nahiv âlimine dönerek, “-Ey âlim sen yüzme bilir misin?” dedi. Nahivci, yüzü solmuş ve korkunun kendisine hakim olduğu bir vaziyette cevap verdi: -“Hayır, bilmem” deyince fırsatın kendine geldiğini düşünen gemici lafı gediğine koyar ve “O zaman senin hayatının tamamı boşa gitti, zira geminin bu girdapta kurtulması imkânsız” der. İstersen dünyanın bütün bilgilerine sahip ol, şu an seni kurtaracak bilgiden yoksun isen ömrünün boşa gittiğini anlamalısın. Mevlana’nın Mesnevi’sinde geçen bu güzel hikâyeden çıkarmamız gereken dersler var diye düşünüyorum. Bizim bu dünyada her türlü bilgiyi öğrenemeyeceğimiz aşikâr, o zaman neleri okuyacağız, neleri öğreneceğiz bunu iyi tespit etmemiz gerekmektedir. Hikâyeden çıkaracağımız sonuç; bize yarayacak, bizi geliştirecek, bize kâmil insan olma yolunu açacak, asıl ihtiyacımıza cevap verecek, bize ömrümüz boyunca faydası olacak, bizi iyiliğe, güzelliğe götürecek, olumsuz davranışlarımızı azaltmamıza, olumlu davranışlarımızı da artırmamıza yarayacak, bizde ruh inceliği oluşturacak, çevremizdekilere örnek olabilecek bir yaşamı bizlere sunacak, bize umut aşılayacak bilgilere sahip olmalı, bunları anlatan kitapları okumalıyız. Bize faydası olmayan, malayani bilgiler içeren kitaplardan uzak durmalı, vaktimizi boş yere o tür kitaplarla harcamamalıyız. Hikâyede, bilgisiyle övünen kişinin kibrinin kendisini küçük düşürmesi de olumsuz bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişi ne kadar bilirse bilsin kibirden, büyüklük taslamadan uzak durmalıdır. Zira kendine aşırı güvenme, başkalarının yanında kendini üstün görme insanın başına farklı musibetlerin gelmesine de neden olabilir. Nitelikli bir okuyucu olabilmek için her şeyi değil; lazım olanı okumalıyız. Her şeyi okumak, her konuda malumat sahibi olmak aslında faydasız ilim yoluna girmek anlamına da gelebilir. Biz, bize lazım olan konularda tam bilgi sahibi olmak için uğraşır isek, bize lazım olmayan bilgilerden de uzaklaşmış olacağız doğal olarak. Faydalı işle meşgul olanı faydasız iş meşgul etmez Seçici olmak zorundayız. Hayat gayemize uygun kitaplar okumalıyız ki vaktimiz beyhude çabalarla geçmesin. Kitap okumamıza engel teşkil eden bütün zorlukları aşarak yine de okuyabilen insan kendini geliştirme yoluna adım atmış sayılır. Davranışlara yansımayan bir ilim, kişi için sadece zaman harcama olur. İnsan okuduklarını yapabildiği kadar hayatına uygulamalı ve tatbik edebilmelidir. Okuduklarından dersler çıkarabilmelidir. İnsan, okuyup bilgi sahibi olmalı ve o bilgileri hayatına uygulayarak yaşamalı ki, inandığı gibi yaşama azminde olsun. Aksi takdirde yaşadığı gibi inanmak zorunda kalması insan için en büyük züldür. Yunus Emre “İlim ilim bilmektir/ İlim kendin bilmektir/ Sen kendini bilmezsin/Ya nice okumaktır.” “Okumaktan murat ne/ Kişi Hakk’ı bilmektir /Çün okudun bilmezsin /Ha bir kuru ekmektir.” “Okudum bildim deme /Çok taat kıldım deme /Eğer Hak bilmez isen /Abes yere gelmektir” diyerek insanın ilim sahibi olmasını kendini tanıma şartına bağlamıştır. Bir ilim insana kendini tanıtmıyorsa, dünyaya gelme amacını hatırlatmıyorsa, insanlara faydalı değilse, o ilmin öğrenilmemesi öğrenilmesinden daha iyi ise o ilmin yolunda yürümenin beyhude çaba olduğu vurgulanmaktadır. Bir toplumun geleceğini emin ellere teslim edebilmesi, birikim ve seviyesi yüksek gençlerin yetiştirilmesi ile mümkündür. Nevzat Bayhan bir makalesinde okumayan bir toplumun fertlerinin durumunu şöyle aktarmıştır: “Aklın yalnızca gözlerin emrine bırakılıp, düşünmenin beden coğrafyasında tatile çıkarıldığı, kulakların görüleni onaylama makamı olarak atandığı bir toplumda; dünyayı olumlu yönde etkileyecek, insanın öz değerlerine katkı sağlayacak, daha güzel ve medenice yaşanan bir atmosfer oluşturacak projelerin üretildiğine tarih tanık olmamıştır. Okumaktan üşenip, olay katarını seyretmekle yetinenler, düşünce, bilim ve teknoloji dünyasındaki gelişmelere hayret, hayranlık ve şaşkınlıkla bakakalıp afallar ve sürekli kendisine izlettirilenlerin peşine takılı yaşamak zorunda kalırlar.” Bize yararı olacak bilgilere ulaşma ve o bilgilerin ışığında yaşayabilme gayreti içerisinde olmak dileğiyle… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016 |
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan. |
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016 |
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor |
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016 |
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz. |
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015 |
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım. |
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014 |
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz. |
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014 |
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız... |
GÜVENİ YIKMA - 03/04/2014 |
Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek. |
KIR İNADINI - 03/03/2014 |
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır. |
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014 |
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır. |
![]() |