• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
EMPATİ ÖRNEKLERİ
26/12/2012

İki kardeş çiftçilik yapıyorlarmış. İkisinin de mahsullerini koydukları ambar ayrı imiş. Bu kardeşler o kadar yardımsever o kadar iyi kalpli ve iyi niyetliymiş. Birbirlerine çok iyi davranır, hiç saygısızlık yapmazlarmış. Bir problemleri olduklarında hep birbirlerine danışıp sorunları çözmeye çalışırlarmış.

Bu kardeşler yazın harmanı kaldırıp mahsulleri ambarlarına koymuşlar. Büyük kardeş küçüğüne yardım etmek istemiş, ancak bu yardımı kardeşinin haberi yokken yapmak istemiş. Derken “Kardeşim bekâr onun evlenmesi lazım. Evlilik için para lazım. Onun benden daha fazla paraya ihtiyacı var. Ben ona yardım etmeliyim” diye düşünmüş. Bunun neticesinde her gece kendi ambarından kardeşinin ambarına bir teneke buğday götürüp döküyormuş. Kendince de çok huzurlu oluyormuş gizli iyiliğinden dolayı.

Küçük kardeş de abisi hakkında “Abim evli, yengem ve çocukları var. Abimin benden daha fazla paraya ihtiyacı var. Onun masrafı benden daha çok olur. Ben abime yardım etmeliyim” diye düşünmüş. O da her gece gizlice abisinin ambarına bir teneke buğday götürüp döküyormuş. İçindeki huzur ve mutluluk kendisini rahatlatıyormuş.

Kardeşlerin iyilik yaparken birbirlerinden hiç haberi yokmuş.

Günler iki kardeşin birbirlerine gizli yardımı ile geçip giderken, bir gece birbirlerinin ambarına buğday taşırken karşılaşmışlar. Bu durumda ikisi de sevinç gözyaşı dökmüşler.

Hikâyemizde aslında bir kişi hakkında ne düşünürsek ona benzer duyguları da karşıdaki insanın düşündüğü anlatılmaktadır. Kendimizi başkasının yerine koyarak insanları daha iyi anlayabiliriz. Toplumsal çatışmalarımızın empati yoluyla bir anda çözülmesi mümkündür.

Başka bir hikâye ile devam edelim.

Bir gün öğretmen sınıfta iki öğrenciyi masasına çağırmış. Öğrencileri masada karşılıklı oturtmuş, ortalarına bir nesne koymuş. Sonra öğrencilerden bu nesnenin rengini söylemelerini istemiş. Öğrencilerden biri, bu nesnenin beyaz olduğunu diğeri de bu nesnenin siyah olduğunu ısrarla söylemişler. Nesneye beyaz diyen öğrenciye göre siyah demek nasıl mantıksız ise, siyah diyene göre de beyaz demek o kadar mantıksız bir durummuş.

Öğretmen bu durumda öğrencilerin anlaşmasını istemiş, ancak öğrenciler söyledikleri rengin geçerli olduğunu söylemişler.

Öğretmen bu etkinlikte öğrencilere bir ders verme niyetinde imiş. Derken öğretmen masanın ortasındaki nesneyi kaldırarak iki öğrenciye de göstermiş. Öğrenciler hayret etmişler. Çünkü ortadaki nesnenin bir yüzü siyah iken diğer yüzü de beyazmış. Öğrenciler biraz da utanarak almışlar derslerini.

Bazen olaylar bizim baktığımız pencereden göründüğü gibi olmayabilir. Olaylara başkasının gözüyle de bakmak gerekmektedir. Hiçbir olayda ısrarla benim dediğim kesinlikle doğrudur dememeli, bir de farklı gözle değerlendirmeliyiz.

Başka bir örnek;

Bulunduğumuz ilçede bir seminer vardı. Her okuldan bir öğretmenin gitmesi gerekiyordu. Müdür yardımcısı da benimle bir arkadaşa teklif etti. İkimizden birisi gidecekti. Diğer arkadaş “mutlaka sen git” dedi. Ben de düşünmeden olur dedim. O gün il dışına gideceğimden dolayı benim seminere gitmemem gerekiyordu. Seminere gidersem zamanında yola çıkamayacaktım. Bütün planlarım bozulacaktı. Ancak ben bunu sonradan fark ettim. Teklifi kabul ettiğim için pişman oldum. Okulumuzdaki diğer arkadaşlar da benim yolculuk yapacağımı bildiğinden “keşke sen değil de diğer arkadaş gitseydi” dediler.

O gün öğle vakti bir velinin evine ziyarete gitmiştik. Bir anda arkadaşı arayıp “lütfen sen git seminere benim işim var” dedimse de kabul ettiremedim. İçimden o kadar kızdım ki anlatamam. Hatta arkadaşlar da çok kızmıştı. Yardım etse iyi olurdu diye düşünmüşlerdi. Ama neticede yardım etmedi. Başka bir formül bulmak gerekiyordu. Sağ olsun başka bir arkadaş kabul etti ve seminere gitmeye karar verdi. Ben de o arkadaşa teşekkür ettim. Ben gitmekten kurtulmuştum ama arkadaşa karşı içimdeki kızgınlık bitmemişti. “Bu yaptığın insanlık değil” demiştim içimden.

Veli ziyareti bitip okula gelince seminer teklifimi kabul etmeyen arkadaş “bana çok kızdınız değil mi” dedi. Ben de “hepimiz çok kızdık, yardım etsen ölür müydün, ben yola çıkacağım” dedim. Teklifi neden kabul etmediğimi hiç düşündünüz mü dedi. Ben de “hayır düşünmedim” deyince, “cebimde dolmuşa verecek hiç para yoktu ve kimseden de istemek istemedim” dedi. Ben bir anda donmuştum. Utancımdan ne diyeceğimi bilemedim. Nasıl oldu da böyle bir şeyi düşünemedim diye kendi kendime kızdım. Ayrıca kimseye de söyleyemedim bu durumu.

Herkesin durumu her zaman aynı olmayabilirdi. Bazen cebimizde 500 lira olabilir ama bazen hiç para olmayabilir. Bu durum gayet doğaldı. Aynı durum benim de başıma gelebilirdi.

Böyle bir durumda empati yapmamanın sonucu olarak bir başkası hakkında yanlış bir düşünce ortaya çıkıyor. Olumsuz düşünceler yerine insanlara olumlu yaklaşmamız gerektiğini acı bir şekilde bir kez daha anladım. Bir daha böyle bir durumla karşılaşır isem daha anlayışlı olmaya çalışacağım.

İnsanlara karşı daha anlayışlı olabilmek, kendimizi onların yerine koyabilmek, onları anlayabilmek ümidiyle…

Hoşçakalın.



48944 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz.
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım.
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz.
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız...
GÜVENİ YIKMA - 03/04/2014
Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek.
KIR İNADINI - 03/03/2014
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır.
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır.
 Devamı
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam15
Toplam Ziyaret357551