![]()
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
EMPATİ ÖRNEKLERİ
26/12/2012 İki kardeş çiftçilik yapıyorlarmış. İkisinin de mahsullerini
koydukları ambar ayrı imiş. Bu kardeşler o kadar yardımsever o kadar iyi kalpli
ve iyi niyetliymiş. Birbirlerine çok iyi davranır, hiç saygısızlık
yapmazlarmış. Bir problemleri olduklarında hep birbirlerine danışıp sorunları
çözmeye çalışırlarmış. Bu kardeşler yazın harmanı kaldırıp mahsulleri ambarlarına
koymuşlar. Büyük kardeş küçüğüne yardım etmek istemiş, ancak bu yardımı
kardeşinin haberi yokken yapmak istemiş. Derken “Kardeşim bekâr onun evlenmesi
lazım. Evlilik için para lazım. Onun benden daha fazla paraya ihtiyacı var. Ben
ona yardım etmeliyim” diye düşünmüş. Bunun neticesinde her gece kendi
ambarından kardeşinin ambarına bir teneke buğday götürüp döküyormuş. Kendince
de çok huzurlu oluyormuş gizli iyiliğinden dolayı. Küçük kardeş de abisi hakkında “Abim evli, yengem ve
çocukları var. Abimin benden daha fazla paraya ihtiyacı var. Onun masrafı
benden daha çok olur. Ben abime yardım etmeliyim” diye düşünmüş. O da her gece
gizlice abisinin ambarına bir teneke buğday götürüp döküyormuş. İçindeki huzur
ve mutluluk kendisini rahatlatıyormuş. Kardeşlerin iyilik yaparken birbirlerinden hiç haberi yokmuş. Günler iki kardeşin birbirlerine gizli yardımı ile geçip giderken,
bir gece birbirlerinin ambarına buğday taşırken karşılaşmışlar. Bu durumda
ikisi de sevinç gözyaşı dökmüşler. Hikâyemizde aslında bir kişi hakkında ne düşünürsek ona
benzer duyguları da karşıdaki insanın düşündüğü anlatılmaktadır. Kendimizi başkasının yerine koyarak
insanları daha iyi anlayabiliriz. Toplumsal çatışmalarımızın empati yoluyla bir
anda çözülmesi mümkündür. Başka bir hikâye ile devam edelim. Bir gün öğretmen sınıfta iki öğrenciyi masasına çağırmış.
Öğrencileri masada karşılıklı oturtmuş, ortalarına bir nesne koymuş. Sonra
öğrencilerden bu nesnenin rengini söylemelerini istemiş. Öğrencilerden biri, bu
nesnenin beyaz olduğunu diğeri de bu nesnenin siyah olduğunu ısrarla
söylemişler. Nesneye beyaz diyen öğrenciye göre siyah demek nasıl mantıksız
ise, siyah diyene göre de beyaz demek o kadar mantıksız bir durummuş. Öğretmen bu durumda öğrencilerin anlaşmasını istemiş, ancak
öğrenciler söyledikleri rengin geçerli olduğunu söylemişler. Öğretmen bu etkinlikte öğrencilere bir ders verme niyetinde
imiş. Derken öğretmen masanın ortasındaki nesneyi kaldırarak iki öğrenciye de
göstermiş. Öğrenciler hayret etmişler. Çünkü ortadaki nesnenin bir yüzü siyah
iken diğer yüzü de beyazmış. Öğrenciler biraz da utanarak almışlar derslerini. Bazen olaylar bizim baktığımız pencereden göründüğü gibi
olmayabilir. Olaylara başkasının gözüyle
de bakmak gerekmektedir. Hiçbir olayda ısrarla benim dediğim kesinlikle
doğrudur dememeli, bir de farklı gözle değerlendirmeliyiz. Başka bir örnek; Bulunduğumuz ilçede bir seminer vardı. Her okuldan bir
öğretmenin gitmesi gerekiyordu. Müdür yardımcısı da benimle bir arkadaşa teklif
etti. İkimizden birisi gidecekti. Diğer arkadaş “mutlaka sen git” dedi. Ben de
düşünmeden olur dedim. O gün il dışına gideceğimden dolayı benim seminere
gitmemem gerekiyordu. Seminere gidersem zamanında yola çıkamayacaktım. Bütün
planlarım bozulacaktı. Ancak ben bunu sonradan fark ettim. Teklifi kabul
ettiğim için pişman oldum. Okulumuzdaki diğer arkadaşlar da benim yolculuk
yapacağımı bildiğinden “keşke sen değil de diğer arkadaş gitseydi” dediler. O gün öğle vakti bir velinin evine ziyarete gitmiştik. Bir
anda arkadaşı arayıp “lütfen sen git seminere benim işim var” dedimse de kabul
ettiremedim. İçimden o kadar kızdım ki anlatamam. Hatta arkadaşlar da çok
kızmıştı. Yardım etse iyi olurdu diye düşünmüşlerdi. Ama neticede yardım
etmedi. Başka bir formül bulmak gerekiyordu. Sağ olsun başka bir arkadaş kabul
etti ve seminere gitmeye karar verdi. Ben de o arkadaşa teşekkür ettim. Ben
gitmekten kurtulmuştum ama arkadaşa karşı içimdeki kızgınlık bitmemişti. “Bu
yaptığın insanlık değil” demiştim içimden. Veli ziyareti bitip okula gelince seminer teklifimi kabul
etmeyen arkadaş “bana çok kızdınız değil mi” dedi. Ben de “hepimiz çok kızdık,
yardım etsen ölür müydün, ben yola çıkacağım” dedim. Teklifi neden kabul
etmediğimi hiç düşündünüz mü dedi. Ben de “hayır düşünmedim” deyince, “cebimde
dolmuşa verecek hiç para yoktu ve kimseden de istemek istemedim” dedi. Ben bir
anda donmuştum. Utancımdan ne diyeceğimi bilemedim. Nasıl oldu da böyle bir
şeyi düşünemedim diye kendi kendime kızdım. Ayrıca kimseye de söyleyemedim bu
durumu. Herkesin durumu her zaman aynı olmayabilirdi. Bazen cebimizde
500 lira olabilir ama bazen hiç para olmayabilir. Bu durum gayet doğaldı. Aynı
durum benim de başıma gelebilirdi. Böyle bir durumda empati yapmamanın sonucu olarak bir başkası
hakkında yanlış bir düşünce ortaya çıkıyor. Olumsuz düşünceler yerine insanlara
olumlu yaklaşmamız gerektiğini acı bir şekilde bir kez daha anladım. Bir daha
böyle bir durumla karşılaşır isem daha anlayışlı olmaya çalışacağım. İnsanlara karşı daha anlayışlı olabilmek, kendimizi onların
yerine koyabilmek, onları anlayabilmek ümidiyle… Hoşçakalın. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016 |
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan. |
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016 |
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor |
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016 |
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz. |
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015 |
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım. |
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014 |
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz. |
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014 |
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız... |
GÜVENİ YIKMA - 03/04/2014 |
Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek. |
KIR İNADINI - 03/03/2014 |
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır. |
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014 |
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır. |
![]() |