ARKADAŞ ÇEVRESİ

İnsanın çevresinde mutlu olmasına engel olan faktörlerden biri de kötü arkadaşla beraber olmasıdır.

 Kendimizi iyi bir insan olmaya doğru yönlendirmek istiyorsak en başta iyi arkadaşlar edinmeli, varsa kötülerden de uzak durmalıyız. Hem kötü arkadaşlarla beraber olup hem de iyi özelliklere sahip olmak zordur.

Sıcak bir madde soğuk bir yerde soğur, hatta donar. Soğuk bir madde de sıcak yerde ısınır. Maddeler arasında böyle ısı alışverişleri olduğu gibi insanlar arasında da manevi alışverişler olur. Bazı huy, karakter alışverişleri olur. Ancak çoğu zaman kişi bunun farkına varamaz. Bu bir gizil alışveriştir. İstemeden arkadaşının özelliklerine bürünür.  Eğer bulunduğumuz yer ve ortam olumsuz özelliklerin ön plana çıktığı bir yer ise oranın kötü kokusundan, kötü özelliklerinden biz de etkileniriz. Bulunduğumuz yerde, insanların iyi özellikleri ön plana çıkıyorsa o zaman buranın güzel havasından bizim de teneffüs etme imkânımız olur.

Sık ağaçlarla kaplı ormanda her türlü hayvan yaşıyordu. Bunu bilen avcılar da buraya avlanmaya gelirlerdi.

Avcılardan biri yine buraya avlanmaya gelmişti. Ormanda gezinirken birden bir ayının feryadını duydu. Koşarak sesin geldiği yere geldiğinde ayının bir boğa yılanı tarafından öldürülmeye çalışıldığını gördü. Ayıyı boğa yılanından kurtarmak için av malzemeleriyle boğa yılanını öldürdü. Bu davranışı ayıyı çok mutlu etmişti. Ayı bunun altında kalmamak için avcının dostluğunu istiyordu. Avcının her zaman yardımcısı, koruyucusu olmak istiyordu. Avcı bu durumda ayıya acıdı ve arkadaş oldular.

Etraftan bu durumu görenler çok şaşırdı avcı- ayı dostluğuna. Avcıyı uyarma gereği hissettiler:

 _ Ayıdan sana dost olmaz. Gel bu inadı bırak ayıdan ayrıl. Ondan sana dost olmaz.

Avcı böyle bir durumla karşılaşmayacağını ve ayının kendisine sadıkane bir dost olduğunu anlatmaya çalışıyordu:

_Görmüyor musunuz geçinip gidiyoruz. Hem onun bana zararı olmaz.

Etraftakiler avcıya:

_ İyi de bu hayvan ahmaklığıyla ünlü. Bunun dostluğu düşmanlığından daha kötüdür.

Avcı bu sözlere hiç aldırmadı.

_Bunlar beni kıskanıyorlar. Ayı gibi çok güçlü bir yardımcım var. Bunu çekemiyorlar.

Aradan belli bir süre geçtikten sonra ormana gitmişlerdi. Avcı çok yorgundu ve dinlenmesi gerekiyordu. Bir ağacın gölgesinde uyumaya çalışıyordu avcı. Avcının yüzüne sürekli sinekler konuyordu. Bu durumdan rahatsız olan ayı sinekleri kovalamak için çabalıyordu. Ne kadar çabalasa da sinekler bir gidiyor bir geliyordu ve avcıyı rahat uyutmuyorlardı. Bu durumu düzeltmek için ayı bir çare bulmalıydı. Sonunda çareyi buldu ve sineği öldürecekti. Ormandan büyükçe bir taş alarak avcının yüzündeki sineğe fırlattı.

 Sinek ölmüştü ölmesine ancak avcının yüzü de paramparça olmuştu.

Hikâyeden de anlaşıldığı gibi kötü özellikleri ön planda olan, ahlakı, davranışları güzel olmayan insanlarla beraber olmanın kişiye her zaman yararı değil zararı olur.

 Mevlana ile bitirelim:

“Kişinin kendi kendine ettiğini sarhoş edemez, ayyaş edemez, mezar soyan nebbaş edemez.”

 Güzel ortamlarda güzel insanlarla karşılaşmak ümidiyle…