• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
ZORLUKLARIN ARDINDA FIRSATLAR VARDIR
03/03/2013

Hayat boyunca bir dizi dert ve sıkıntılarla karşılaşırız. An olur güler, an olur üzülürüz, sıkılırız. Aslında hayat zorlukların ve kolaylıkların birlikte yaşandığı bir serüvenden ibarettir. Kimi zaman kolaylıklar, kimi zaman zorluklar takip eder bizi. Biz kolay olana talip oluruz, hep kolayı elde etmek isteriz ama bu çoğu zaman elimizde değildir. 

Sıkıntılı durumlar çoğunlukla güzel bir sonla neticelenir, kötü gördüğümüz bir şey gün gelir lehimize döner. Çok defa dert sıkıntının ardından mutluluk kapılarının ardına kadar açıldığına da şahit oluruz. Ama ilk etapta neden başımıza geldi, niçin beni buldu bu sıkıntılar diye düşünmeden de edemeyiz. İlk olarak kötü bir durum olarak gördüğümüz bir olay, kısa bir süre sonra “İyi ki böyle olmuş” dediğimiz bir mucizeye dönüşmektedir. Hâlbuki her sıkıntı, her zorluk, bize yeteneklerimizin geliştirilmesi adına verilmiş açık bir kredidir. Bu krediyi olumlu şekilde kullanmak icap eder.

Hayat yolu dümdüz bir yol değildir. Bu yolda bazen yokuşlarda bazen de inişlerde geçer ömrümüz. Bazen normal yol değil de patika yoldan yürümek düşer bahtımıza. Bunların her birinin bizim için bir fırsat olma ihtimali vardır. Önemli olan başımıza gelen sıkıntılar değil, bizim o sıkıntılara bakış açımızdır. Bu zorlukların herkesin başına da gelebileceğini düşünerek ve bu sıkıntılarla baş edebilen insanların varlığını düşünerek kendimizin de bu zamanları atlatması için teselli buluruz.

Zamanın birinde bir kral, saraya giden yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş. “Bakalım neler olacak, kim ne yapacak” diye kendisi de pencereye oturmuş, olacakları seyretmeye koyulmuş. Ülkenin en zengin tüccarları, en büyük kervancıları, saray görevlileri birer birer gelmişler, geçmişler yoldan sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girmişler.

Yoldan geçenlerin birçoğu “Halktan o kadar vergi alıyor, yolları temiz tutamıyor” diye kralı eleştirmiş. Sonunda saraya meyve sebze getiren bir köylü çıkagelmiş. Sırtındaki küfeyi yere indirmiş, kayayı yoldan kaldırmayı düşünmüş. İki eli ile kayaya sarılmış ve zor da olsa itmeye başlamış. Sonunda çok zorlanmış, kan ter içinde kalmış ama kayayı da yolun kenarına çekmiş. Tam küfesini sırtına alıp yoluna devam edecekmiş ki bir de ne görsün? Kayayı kaldırdığı yerde bulunan bir kese dikkatini çekmiş. Keseyi açmış, altın doluymuş. Bir de kralın notu varmış içinde. “Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir” diyormuş kral. Köylü, yaptığı işin sonucunda farkında olmadığı bir ders almış “Her zorluk, sıkıntı, engel, yaşam şartlarımızı daha da iyileştirecek bir fırsattır.”

Böyle bir durumda biz ne yapardık? Birçoğumuz, köylünün yaptığı gibi değil de diğerleri gibi kayanın kenarından mı geçerdik? Bunu herkes kendi gönlüne sorabilir, cevabını orada bulacaktır.

Bir olumsuzluğu, bir sıkıntıyı, uygun olmayan bir durumu, bir problemi çözmeyi çoğu zaman aklımıza getirmeyiz, ya da çözme iradesini kendimizde bulamayız. Hâlbuki o sıkıntının altından hayatımızı güzelleştirecek bir fırsat çıkabilir. Bunun için çevremizde engel olarak gördüğümüz durumları ortadan kaldırmaya azmetmek ve bir an önce faaliyete geçmek gerekir.

Bulunduğumuz ortamlarda çözemediğimiz problemlerimiz vardır. Biz bu sıkıntıları çözmedikçe / çözemedikçe bu problemler kartopu gibi büyür ve daha da büyük sıkıntılara yol açar. Biz onu çözme cesaretini gösterdiğimiz an aslında problemin abartıldığı kadar büyük olmadığını görürüz. Çünkü çoğu zaman problemin büyüklüğü sadece bizim düşüncelerimizdedir, biz düşüncelerimizdeki problemi büyütürüz.

Zoru görünce pes etmek, vazgeçmek, kaçma emaresi göstermek çok kolaydır ancak zorluğa göğüs germek, sıkıntıları aşmaya çalışmak da herkesin kârı değildir. Hayatımızı daha düzenli, daha güzel yaşamak için zorluklarla birlikte yaşamak mecburiyetindeyiz. Sürekli önümüze çıkan sıkıntılardan dert yanmak yerine o dert gördüklerimizi çözmeyi yeğlemek gerekmektedir. İnsanın sıkıntı çekmeden bir şeyi tecrübe edinmesi ve başarması mümkün görünmemektedir. "Güçlükler başarının değerini artıran süslerdir” der Moliere. Zorlanmadan elde edilen mutluluk ve başarının da değerinin olmayacağını ve kalıcı olmayacağını söyleyebilirim. Zira zorluklar insanı olgunlaştırmak için vardır. Eskilerin bir sözü vardır: “Kötümser, rüzgârdan şikâyet eder. İyimser değişmesini bekler. Akıllı, yelken açar.”

İnsan bir sahranın ortasında yaprak gibi olursa ve hiçbir çabanın içerisinde olmazsa, onu her rüzgâr başka bir yöne iter. Hayatta hep böyle beyhude dolaşır durur. Ama bir ağaç gibi olursa sahraya bir neşe verir, mutluluk verir. Gölgesinde insanları serinletir, meyvelerinden insanlara yarar sağlar. Hiçbir rüzgâr da bu ağacı bir o yana bir bu yana savuramaz. Bu durumda bir yaprak gibi olmayı mı tercih etmeli, bir ağaç gibi olmayı mı? Karar sizin.

Hoşça kalın.



1910 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz.
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım.
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz.
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız...
GÜVENİ YIKMA - 03/04/2014
Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek.
KIR İNADINI - 03/03/2014
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır.
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır.
 Devamı
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam42
Toplam Ziyaret357578