• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
ÖRNEK OLMAK
20/03/2013

Hikâyeyi bilirsiniz;
Adamın birisi İmam-ı Azam'a gelmiş ve demiş ki:
“Benim oğlum çok bal yiyor. Başka da bir şey yemiyor. Hem maddi durumumuz yeterli değil, hem de sağlığının bozmasından korkuyoruz. Bunun bir çaresi var mı?”
İmam-ı Azam biraz düşündükten sonra:
"Şimdi gidin. 40 gün sonra gelin" der onlara
Aradan 40 gün geçer.
Adam gelince İmam-ı Azam çocuğa dönüp sadece:
“Oğlum, bundan sonra fazla bal yeme!” der.
Çocuğun babası bu duruma şaşırır ve şöyle der:
“Bizi bir cümle için mi bizi 40 gün beklettin? Bunu 40 gün önce de söyleyebilirdin.  Bu durumun sebebi hikmeti nedir?”
İmam-ı Azam adamı sakin bir şekilde dinler ve ibretlik cevabını verir:

“O zaman söyleseydim, tesiri olmazdı ki. Çünkü ben senelerdir, her gün bir miktar bal yerdim. 40 gün boyunca kendim hiç bal yemedim ve bunun başarılabildiğini gördüm. Böylece çocuğa da böyle bir nasihati ancak şimdi verme hakkını kendimde gördüm. Kendim bal yerken, başkasına ‘yeme’ desem tesiri olur mu hiç duamın?”

Hikâyeden verilmek istenen mesajı özellikle eğitimcilerin iyi anlaması gerekmektedir. Bir davranışı biz yaparken başkasına “yapma” diyemeyiz/dememeliyiz. Zaten tesir de etmez bu söz.

Başkalarına etki edebilmek için insanın evvela kendisini gözden geçirmesi gerekmektedir. Kendi yanlışlarını, eksiklerini, zaaflarını görmeyen/göremeyen kişinin başkalarını düzeltme hakkı yoktur. Örnek olmak için ilk başta kendimizi düzeltme yolunu tercih etmeliyiz.

Cenabı Hakkın İsa peygambere “Ey İsa! İnsanlara anlatmadan önce kendine anlat” dediği anlatılır.

Söylenen sözün tesiri onu anlatanın yaşaması ile mümkün olur. Hal dili ile yaşayabilen insanların sözleri her zaman etkili olmuştur, olacaktır da. Çünkü hal dili söz dilinden daha tesirlidir. İnsanın söz ve davranışları arasında paralelik bulunmalıdır. Yoksa “ele verir öğüdü kendi kırar söğüdü” sözü gerçek olur, kişi kimseye sirayet edemez.

Kişi sadece başkalarına bir şey anlattığı için değil, aynı zamanda kendini olgunlaştırması için de sözlerindeki gibi yaşamasına ihtiyacı vardır. Söz ve davranış uyumu içerisinde olmalıdır.

Eğitim sistemimizin içerisindeki sorunlardan biri de öğretmenlerin öğrencilere “yapmayın” dediği birçok hareketi kendilerinin yapıyor oluşudur. Bu durumu gören öğrenci öğretmenini ciddiye almaz, dolayısıyla öğrencinin gözünde itibarı düşer.

Bir gün sınıfla pikniğe gitmiştik. Otobüste muavin koltuğuna ben oturmuştum. Şoför ile muhabbet ede ede yolculuğumuzu sürdürüyorduk. İbrahim adında bir öğrencim çok şaşırdığım şu cümleyi sarf etti: “Öğretmenim, siz bize Trafik dersinde şoför ile konuşmanın yanlış olduğunu, kazaya sebebiyet verebileceğimizi söylemiştiniz. Ama siz yol boyunca şoför ile sohbet ettiniz.” O kadar mahcup olmuştum ki anlatamam. Öğrencimden utanarak özür diledim, yanlış yaptığımı, bir daha dikkat edeceğimi, bana bir yanlışımı düzeltme imkânı verdiği için teşekkür ettim. Bu hareketten sonra söylediklerime daha fazla dikkat eder oldum.

Öğrenci, kendisine söylenenin öğretmen tarafından yapılmadığını görürse, öğretmenini ciddiye almaz. Öğretmenler, sağlıklı olmamızın faydalarını anlatıyor, sigara, içki gibi alışkanlıkların kötü olduğunu anlatıyor ama zil çalınca yakıyor sigarayı. Bu durum benim yukarıdaki yaşadığım olaya benziyor. Burada kötü olan şu ki, belki de bazı öğrenciler sırf öğretmenlerinde gördükleri için sigarayı deneyebilir. “Bir defa yapan, bin defa da yapabilir” sözünden hareketle öğrenci bunu alışkanlık haline getirebilir. Bu durumda bunun vebali kimedir sizce?

Küfrün, kötü sözün yanlış olduğunu anlatan öğretmen, bunu davranışlarına yansıtamadığı için (malesef), en ufak bir olayda sinkaflı küfürleri savuruveriyor.

Bizim gibi eğitimcilerin üzerinde ısrarla durması gereken konulardandır “örnek olma”. Hal diliyle yaşamalıyız. Sözle anlatılanları davranışlarımızla da desteklemeliyiz. Değilse kendi çalıp kendi oynayan oyuncuya döneriz. Böyle bir öğretmenin tesiri hiç olmaz, ciddiyeti olmaz, önemsenmez.

Tüm davranışlarımızla örnek olabilmek dileğiyle…

Hoşça kalın.



1842 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz.
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım.
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz.
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız...
GÜVENİ YIKMA - 03/04/2014
Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek.
KIR İNADINI - 03/03/2014
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır.
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır.
 Devamı
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam37
Toplam Ziyaret357573