![]()
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
OKUMA SAATİ
13/07/2013 Çeşitli
vesilelerle farklı yerlere gidip farklı ortamlarda bulunmak durumunda
kalıyoruz. Gördüğüm şu: İnsanların işleri öyle yoğun ki, bu yoğunlukta asıl
yapması gerekenlere bile vakit ayıramıyorlar. Gördüğüm birçok aile çocuklarının
ders çalışmamasından ve özellikle de kitap okumamasından şikâyetçi. Hele de yaz
tatili döneminde bu serzeniş daha da artıyor. Tatilde az dahi olsa bir
öğrencinin kitap okumayı bırakmaması gerekiyor. Çocuklarının
kitap okumamasından şikâyetçi olan ailelere “siz kitap okuyor musunuz hiç” diye
sorunca “hiç vaktimiz olmuyor, zaten çok yoğun işlerimiz var, eve gelince
bitkin oluyoruz, kitap okumaya fırsat bulamıyoruz” nevinden sözler söylüyorlar.
Bunların hiçbiri çocuklarla ilgilenmemek için bir bahane olamaz. Bir çocuğun
evde kitap okuyan ebeveyni görmesi, onu örnek alması gerekiyor. Çocuklara örnek
olmadan onların kazanılamayacağını aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Bir anne
bir baba evladının karşısında eline kitap alıp 15-20 dakika dahi olsa
okumalıdır. Bunu sadece çocuğu için değil, aynı zamanda kendisi için de
yapmalıdır. Çok
az da olsa bazı ailelerin evlerinde “okuma saati” yaptıklarını biliyorum. Günün
belli bir saatinde –özellikle akşam- tüm işlerini bırakıp ellerine kitap
alıyorlar ve bir müddet okuyorlar. Burada önemli olan çocuklardır. Anne
babasının elinde kitap gören çocuk için okumak çile değil, mutluluk veren bir
etkinlik oluyor. Bu davranış sadece bir yıl bile sürse ortaya harika bir sonuç
çıkar. Hem başka etkinliklerle süslenebilir bu “okuma saati”. Örneğin herkes
okuduğu kitaptan bir parça okuyarak tüm aile bireylerinin dinlemelerini ve
yorum yapmalarını sağlayabilir. Böylelikle çocukların ifade becerileri de
geliştirilmiş olur. Yaşadığımız
toplumda bireylerin çoğu okuma ve düşünme fakiridir. Kendi aklını fikrini
kullanıp muhakeme yapma yerine, kendine verilenleri hiç düşünmeden kabul
edebilmektedir. Günümüzün teknolojik olanakları arttıkça, hepimiz, özellikle de
çocuklar kitap okumaya vakit ayırmaz olduk. Bunun bahanesi de hazır: vakit yok.
Bir insan istediği, değer verdiği her şeye vakit bulur, vakit ayırır. Biz kitap
okumayı sevmeyen bir toplumuz maalesef. Hâlbuki kitap okuyan bir nesil geleceğe
sahip olacaktır. Çocuklarımız,
kendi yaşamlarında iyi ve güzel davranışların güzel sonuçlarını gördükçe,
yaşadıkça başkalarının yaşamlarında da güzel davranışlarla yer etmek isteyecek
ve çevrelerini güzelleştireceklerdir. Çocuklarımıza hangi yönde davranır isek
onların o yönlerini geliştirmiş oluruz. Bugün
bu sorunu küçük gören, önemsiz gören aileler problemi kartopu gibi büyütüyor.
Bu şekilde yarın telafisi mümkün olmayan sonuçların da sorumlusu olacaklardır. Çocuğunu
sevmeyen, onu önemsemeyen anne baba yoktur elbette ancak doğru eğitim
yöntemlerini bilmeyen anne baba vardır. Bu doğru eğitim yöntemlerini evde
uygulayarak evlatlarımıza örnek olmalıyız. Zira kendimizi geliştirmeden,
düzeltmeden, çocuklarımızı düzeltemeyiz. Kendi
bilgilerimizi artırarak hayatımızı güzelleştirmeli, bunu çocuklarımıza da
yansıtmalıyız ki, çocuklarımıza bırakabileceğimiz en büyük miras bu olsun. Hoşça
kalın… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016 |
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan. |
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016 |
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor |
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016 |
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz. |
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015 |
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım. |
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014 |
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz. |
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014 |
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız... |
GÜVENİ YIKMA - 03/04/2014 |
Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek. |
KIR İNADINI - 03/03/2014 |
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır. |
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014 |
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır. |
![]() |