• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
KARARI SEN VER
23/12/2013

Yaptığımız şeyleri birilerinin beğenmesini isteriz sürekli. Birileri bizi beğenirse tatmin oluruz.

“Marifet iltifata tabidir/İltifatsız marifet zayidir” demişler. Elbette yapılan güzel işleri birileri beğenecek, takdir edece. Ama tamamen birilerinin beğenmesi için bir şeyler yapmak, yaptığımız işten taviz verme akıllıca bir davranış şekli olmayacaktır.

Biz güzel bir iş yapmayı düşündüğümüzde onu önce detaylı şekilde araştırır, artılarını eksilerini hesap eder, bize maksimum derecede faydalı olacak şekilde programlarız. Bu arada o işi daha önce yapmış kimselerle de görüşür, onlardan destek alırız, en azından fikirlerini, önerilerini dinleriz.

Tanıdığım bir öğrenci üniversiteye hazırlık sınavına çalışıyordu. Matematik dersinde sınavda çıkacak konuların tamamının formülerini bir yere yazmış, sonra bunları ezberlemiş. Neyi sorarsak söylüyor formülünü. Sınava vakit yaklaşırken öğrendik ki o kişi matematik soruları çözmüyor. Aklınca sadece formüle güvendiğinden iç rahat. Hâlbuki teoriyi ezberleseniz de pratik olmadıktan sonra öğrenilen bilginin bize yararının olmayacağı açıktır. Burada öğrencinin hatası; kimseye sormadan ve doğru olanı araştırmadan kendi başına bir yöntem bulup (sadece formül ezberlemekle) o yöntemi uygulamaya koymasıdır. Bir öğretmenine sorsa belki de o kadar vakti boşuna berhava etmiş olmayacaktı. Ama zararın neresinden dönülürse kârdır.

Hayatımızı yaşarken çok farklı ortamlarda farklı işlerimiz olur. Yapacağımız işlerde çok iyi bir araştırma sonucunda işe başlamalı “el ne der” diye gereksiz düşüncelere kapılmamalıdır.

Herkesin kafasına göre yorum yaptığı bir güzel hikâye var, onu sizinle paylamak istiyorum.

Sıcak bir gün bir baba, oğlu ve eşeğiyle şehrin tozlu yollarında ilerliyorlarmış.

Baba eşekteymiş ve oğlu da aşağıda hayvanın peşinden öylece gidiyorlarmış.

Bu durumu gören biri “Zavallı çocuk, küçük haliyle eşeğe yetişmeye çalışıyor. Hem çocuk çok yorulmuş ve perişan olduğu halde sen neden eşeğin üzerinde oturuyorsun. Yazık sana” diye adama sitem etmiş.

Adama bu sözler çok ağır gelmiş olacak ki adam ilk köşe başında eşekten inmiş ve oğlunu bindirmiş.

Biraz yol aldıktan sonra ileride bir adamı görmüşler.

Adam “Ayıp yahu, kocaman adam eşeğin arkasında giderken, küçücük çocuk padişah gibi eşeğin sırtında gidiyor.” deyince bu sözlerden sonra da çocuk çok üzülmüş. Babasından arasına oturmasını istemiş.

Bir süre sonra onları gören başka biri de “Böyle eziyet olur mu? Bu hayvana yazık değil mi iki kişi binmişsiniz?” demiş.

Bu sözleri duyan baba ile oğlu birbirlerine bakmış, hiç konuşmadan eşekten inmişler ve eşek önde bunlar arkada ilerlemeye devam etmişler. Fakat daha çok az yol kat etmişken bir yabancının alaylı sözünü duymuşlar: Allah’a şükür ki ben bu kadar aptal değilim. Siz ikiniz eşeğe binmek ene neden yürüyorsunuz?

Bu sözleri duyan baba elini oğlunun omzuna koymuş ve şöyle demiş: Ne yaparsak yapalım beğenmeyen birileri çıktı. Galiba biz neyin doğru ya da yanlış olduğuna kendimiz karar vermeliyiz.

        Yaptığımız işin doğruluğuna inanıyorsak kim ne derse desin yapmaya devam etmeliyiz. Çünkü herkes kendi durumuna göre farklı yorum yaptığı için sadece kafa karıştırmakta ve bir yararı da olmamaktadır.

Uzun zamandır bir programı öğrenmeyi çok istiyordum. Araştırdım ve ilgili olan herkese sordum ve kararımı verdim. Şu sıralar o fırsatı buldum, programı çalışıp öğreniyorum. Geçen hafta bir arkadaş geldi “sen yanlış yapıyorsun bence şöyle yap” diye yaptığım işlerin yanlışlığını anlattı gitti. Üç gün sonra başka bir arkadaş geldi “bu iş böyle öğrenilmez onu öğrenmek için…” diye konuştu gitti. Arkadaşlar sevdiğim kişiler, ama benim o kadar araştırmamdan sonra doğru bildiğim bir durum karşısında sadece kendi önerilerini söylemeleri ve beni eleştirmeleri karşısında bu hikâyeyi bir kez daha hatırladım. 

En iyisi ben kendi bildiğimi yapayım. Çünkü doğru olduğuna inancım tam.

Selam ve sevgilerle…



1581 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz.
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım.
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz.
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız...
GÜVENİ YIKMA - 03/04/2014
Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek.
KIR İNADINI - 03/03/2014
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır.
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır.
 Devamı
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam44
Toplam Ziyaret357580