• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
FARKLIYIZ
28/12/2013

Biz dünyaya gelirken, farklı özelliklerle donanımlı olarak geliriz. Her insan farklı yönlere eğilim gösterir, herkesin ilgi alanı değişiktir.

Genelde anne babalar çocuklarını başka çocuklarla, özellikle komşunun ya da bir akrabanın çocuğuyla, kıyaslayarak çocuklarının benliklerini yıpratma yoluna giderler fark etmeden. Bu çok yanlış bir söylemdir. Herkesin zekâsı, kapasitesi, ilgi alanı, duyguları, hayata bakışı, olayları anlamlandırışı farklıdır. Her birey biriciktir, eşi benzeri yoktur.

Eğitim sistemimiz aslında farklılıklara odaklı olmadığı için, millet olarak aynı tornadan geçmeyi eğitim adına “makul, iyi” sayarız. Hâlbuki ne yetenekler, sırf ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda çalıştırılmadığı için boşa harcanmış ve harcanmaktadır.

İnsanoğlu, başına gelen olayları kendi yetişme tarzına, çevresine ve geçmiş eğitimine göre yorumlar ve değerlendirir.

“Kişiye özgü” bir eğitim vermekten yapmaktan kaçınırız. Çünkü bize fazladan zaman ve maliyet gerektirir.

Okulda, işte, evde herhangi bir problemle karşılaştığımızda hemen o problemle daha önce karşılaşan birini arar gözlerimiz. O kişiyi bulur onun yaptığının aynısını yaparak sorunumuzun hallolacağını düşünürüz. Bir kişiye iyi gelen bir çözüm yolunun bir başka kişiye uygun olmayabileceğini düşünemeyiz.

İlkokulda okuma yazma öğretiminde öğretmen okuma güçlüğü çeken öğrencilere farklı uygulamalar yaparak onları da sürecin için katmaya çalışır. Demek ki aynı yöntemle herkes öğrenemiyor, ya da bazı öğrenciler için fazladan bazı uygulamalar yapmak gerekiyor. Okuduğum kitapta buna uygun çok güzel örnek var. Onu sizinle paylaşmak istiyorum:

Bir gün çok şiddetli ağrılar çeken, ölecek durumda olan bir ayakkabı tamircisi doktora gitmiş. Doktor, adamı muayene etmiş, ama yardımcı olacak, derdine çare olacak bir ilaç bulamamış. Ayakkabı tamircisi hasta sormuş:

-         Beni kurtaracak bir şey yok mu?

Doktor:

-         Maalesef, önereceğim hiçbir şey yok!

Hasta:

-         Eğer hiç çare kalmadıysa, son bir isteğim var, onu yapmak istiyorum. İki kilo kuru fasulye, bir litre sirke ve bir pişirme kabı istiyorum. Bunu temin edebilir misiniz?

Doktor:

-         Bunun bir faydası olmaz, ama sen çok istiyorsan bir dene

Akşam olmuş, doktor hastanın ölüm haberini alacağını düşünüyormuş. Ertesi gün olunca hastayı karşısında sapasağlam görünce doktor çok şaşırmış. Doktor o gün notlarına şöyle yazmış: “Bu gün zor ve çaresiz durumda olan bir hasta geldi, fakat iki kilo kuru fasulye ve bir litre sirke onu hayata döndürdü.”

Bir zaman sonra, terzilik yapan, ölümcül hastalığa yakalanan bir başka hasta gelmiş doktora. Doktor, bu hasta için de bir çözüm yolu bulamamış, bunu da terziye söylemiş: “Benim yapabileceğim bir şey yok. Çare de görünmüyor.”

Hasta çok acınacak halde iken yalvarmış:

-         Hiçbir tedavi yöntemi yok mu bu derdimin dermanı olacak?

Doktor:

-         Hayır, ama kısa bir süre önce bir ayakkabı tamircisi benzer bir şikâyetle bana geldi. İki kilo fasulye ve bir litre sirkeden kendi derdine şifa buldu.

Hasta, yapacak bir şeyin olmadığını öğrenince çaresiz, ayakkabı tamircisinin denediğini denemek istediğini söyleyerek ayrıldı.

Fasulye ve sirkeyi yiyen terzi ertesi gün ölmüş.

Doktor bu durum üzerine notlarına şöyle yazmış:

“Dün çok zor durumda bir terzi geldi bana, hali çok kötü idi, yapacak bir şey yoktu. İki kilo fasulye ile sirke yedi ve öldü. Önceki ayakkabı tamircisine iyi gelen, terziye iyi gelmedi.”

Hoşça kalın.



1335 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz.
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım.
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz.
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız...
GÜVENİ YIKMA - 03/04/2014
Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek.
KIR İNADINI - 03/03/2014
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır.
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır.
 Devamı
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam32
Toplam Ziyaret357568