• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Mehmet Yılmaz
mehmetyilmaz042@hotmail.com
GÜVENİ YIKMA
03/04/2014
İnsanlar arası ilişkilerde en önemli faktör güvendir. Güvenle devam eder her duygu ve güvenle de biter. Güveni çok zor kazanırız ancak tek hamle de tüm güveni yıkabiliriz.Dün dost olduklarımızın bir hatasını gördüğümüzde güzellikle uyarma yolunu seçmeliyiz. Aksi takdirde insan sevdiğinin kötü işler yapmasına rıza göstermiş olur ki bu, mantıklı bir yaklaşım olarak değerlendirilmez.“Beşer şaşar” sözünden de anlaşıldığı gibi insanın her zaman hata yapma ihtimali vardır. Düşe kalka bu yolda devam ederiz her zaman. İnsan düştüğünde ona yardımcı olan, onu kaldıran biri varsa ne mutlu o kişiye. İnsanın yanında mutlaka sevdiği, saydığı, güvendiği birileri olmalı ve kişiye doğru, güzel işlerinde destek olmalı; yanlış yaptığında da korkmadan çekinmeden bu yaptığın yanlış diyebilmeli.Dostlukların bozulmasında da güvenin sarsılması en büyük etkendir. İnsan bir kere güveni yıkmayagörsün…Asıl erdem, güveni yıkmamaya çalışmaktır. İnsanın açgözlülüğü sonucu yıkılan güveni anlatan güzel bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum.Bir zamanlar yoksul adamın biri bir yılanla dost olmuş. Adam ne zaman başı sıkışsa, darda kalsa yılanın kuyusunun başına gidermiş. Orada bekler, yılan da kuyudan çıkıp, adama bir altın lira verirmiş. Bu hep böyle sürmüş.Derken aradan uzun yıllar geçmiş. Adam bir gün hastalanmış, yataktan kalkamaz olmuş. Sonra oğlunu çağırmış.Oğluna demiş ki“Filanca kuyunun yanına git, orada bekle, bir tane yılan çıkacak oradan, o yılandan korkma, dosttur o yılan. Yılan sana bir altın lira verir, onu alır gelirsin.” Neyse, çocuk gitmiş kuyunun başına, beklemiş. Yılan gerçekten çıkmış, yere bir altın lira bırakmış. Çocuğun aklından şeytanlık geçecek ya kafasından geçirmeye başlamış, “Demek ki kuyu altın dolu, ben bu yılanı öldürürsem kuyudaki altınları çıkartır, zengin olurum” demiş. Ve yerden hemen bir taş almış ve yılana fırlatmış. Yılanın kuyruğu kopmuş. Tabi yılan da can havliyle çocuğu üzerine atlayıp ısırmış. Çocuk zehirlenip ölmüş.Aradan zaman geçmiş adam iyileşmiş. Adam aslında bilgeymiş ve olayın iç yüzünü de bilmekteymiş. Bir süre sonra kuyunun yanına gitmiş, sonra yılan da çıkmış.Adam yılana bakmış bakmış ve demiş ki“Yılan kardeş bizim çocuk bir densizlik yapmış ve cezasını da bulmuş. Ama biz dosttuk ve yine dost kalabiliriz” demiş.Ama yılan bu teklife yanaşmamış.“Yok yok, bu imkânsız. Sen de bu evlat acısı, bende de bu kuyruk acısı olduktan sonra artık biz dost olamayız” demiş. Kuyruk acısı- evlat acısı söylemi; ekonomik, sosyal, toplumsal ve diğer alanlardaki birlikteliklerin acı sonla bitirilmesini anlatır. Aslında olay çok manidardır. Bazen öyle hadiseler ortaya çıkar ve ağızlardan öyle laflar çıkar ki, gerilmiş bir ok gibi, hedefini çok fena vurur ve asla geri dönmez.        At izinin it izine karıştığı, sap ile samanın karıştığı, herkesin kendi algı dünyasını oluşturduğu ve “benim düşüncem doğrudur, diğerleri yanlış” anlayışına sahip insanların çok olduğu, herhangi bir doğruya birini ikna etmenin dahi imkânsız olduğu durumlarda herhangi bir fikri belirtmek beyhude bir uğraş olacaktır.        Dün beraber olduğumuz insanların bir hatasını görüp bir anda onun tüm geçmişini sorgulamak ve yaptığı her şeyi yanlış görmek mantıkla izah edilecek bir durum olamaz. Bir insanın hatasını görmüşsek onu el ile düzeltmeye çalışırız, olmadı ise dilimizle anlatır, uyarırız; bu da olmaz ise kalbimizden bu yapılan harekete karşı buğz ederiz. Zira sorumlu bir insan kişiye değil yapılan harekete buğz eder. Zira yapılabilecek başka bir şey bizi haksız duruma düşürebilir. Hele de beraber olduğumuz zamanların da hesabını görme adına “müflis tüccar eski defterleri karıştırır” anlayışı akılla, izanla, aklıselim ile açıklanamaz.        Yapılanların tek tek ortaya çıkacağı, kimsenin hakkının zayi olmayacağı, haklının ve haksızın çok hassas terazilerde tartılacağı o güne kendimizi temiz olarak hazırlamalıyız. Hiçbir yapılan unutulmayacak, her şey önümüze dökülecek. Kendi karnemizi kendimiz kötü notlarla doldurmayalım, dostların güvenini yıkmayalım ve yarın pişman olacağımız sözleri bugün söylemeyelim. Önemli olan özür dilemek zorunda kalmak değildir, birilerinin kalbini kıracak cümleleri sarf etmemektir.        Kimse, çok zor kazandığı güvenini, kariyerini, geçmişini küçük bir hata ile berhava etmemelidir. Toplumsal ilişkilerde yaptığımız ve yapacağımız işlerde ve söylemlerimizde kullandığımız kelimelerde çok dikkatli olmak durumundayız.        Bu dünyada en büyük mutluluk insanların güvenini sarsmadan ve şerefimize leke getirmeden yaşayıp, güzel bir şekilde son nefesimizi vermektir.         Muhabbetle… 


1641 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2 - 25/04/2016
Her şeyimizi paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz. Gittiğimiz her yer, yediğimiz yemek, içtiğimiz içecek, yaptığımız işe kadar her şeyi paylaşıyor insan.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 1 - 12/02/2016
Birçok insanın orada yazdığı ile yaşadığı hayat arasında uçurum var. Öyle derin cümleler yazıyor ve bunu paylaşıyor ki gören filozof zanneder. Orada iki tane ilginç kelimeyi bir araya getirip garip cümleler kurdu mu, kendisini farklı hissediyor
YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 06/01/2016
İnsanlık damarlarının kurumaya yüz tuttuğu, merhamet esintilerinin semtimize hiç uğramadığı, mutluluk kaynaklarının hovardaca tüketildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz.
ÇALIŞAN KAZANIR - 13/04/2015
‘’Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’’ sözünü hayatına ilke edinen ne güzel insanlar tanıdım.
KUTLU ZAMAN - 29/06/2014
Her yeni zaman dilimini değerlendirmeli ve her yeni günü “kötülükleri sıfırlayıp, güzelliklere yelken açma zamanı” olarak görmeliyiz.
LALE BAHÇESİ - 19/05/2014
Biz öyle birkaç tokada lale bahçesini bozmayız...
KIR İNADINI - 03/03/2014
Bir yerde sabit fikirli insanlar varsa onların bulunduğu yerde sessizce beklemek daha mantıklı bir hareket olacaktır.
HERKES ETTİĞİNİ GÖRÜR - 12/01/2014
Adalet duygusunu zedeleyenler de bir gün o adalete muhtaç olurlar. Hakkın kendisine telim edilmesini isteyen kişi de haksızlık yapmamalıdır.
FARKLIYIZ - 28/12/2013
İnsanoğlu, başına gelen olayları kendi yetişme tarzına, çevresine ve geçmiş eğitimine göre yorumlar ve değerlendirir.
 Devamı
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam52
Toplam Ziyaret357588